MADENDEKİ KANARYA


                  

Mehmet'in ailesi çalıştığı için çocukluğunun bir kısmı dedesi ve nenesinin yanında geçmişti. Şimdilerde büyükşehirde yaşıyor olsada Mehmet'in en neşeli anıları köyde kalmıştı. Atadan kalma bir bahçeleri vardı. Dedesi artık bakamadığı için babası gitmek zorunda kalıyordu. Mehmet ise, her seferinde kendine bir iş bulur ve kendini köye atardı. Hayatın koşuşturması içinde kimseye söylemediği bir kaçış yeriydi köy onun için. 

Her geldiğinde fırsattan istifade eski anılarını tazelerdi. Gürül gürül yanan sobada kestanenin tadına doyamaz, köydeki köpeklerle koşturur, çocukluğunun tadlarını yeniden yaşardı. Sobanın başında iliklerine kadar ısınır, erkenden uykusu gelirdi. En iyi uykusunu o ağır yorganın altında uyurdu. Sabahın erken saatinde kalkar, hiç de uykusuzluk çekmezdi. Büyükşehirde uykunun bile kalitesi yoktu, ne kadar uyursa uyusun uykusunu alamaz, öğlene kadar ancak ayılırdı. Mehmet her geldiğinde terapiye gitmiş gibi olurdu. 

Dedesinin beslediği kanaryaların sesleriyle, ahşaptan evinin kendisine has kokusu, onu çocukluğunun mutlu anlarına götürürdü. Asıl köyü köy yapan bunlar değildi. Mehmet, dedesinin anlattığı hikayelerle büyümüştü. Bir vefa borcu hissederdi dedesine karşı. Son zamanlarda sağlık sorunları baş gösterdiği için daha sık gelmeye çalışırdı.

Dedesi eski bir maden işçisiydi. Yüzündeki kırışıklıklar ve ellerindeki nasırlar ödediği bedellerin bir nişanesi gibiydi. Zamana meydan okuyan bir çınar gibi gösteriyordu onu. Eskileri anlatmayı sever, Mehmet'i gördüğünde dizinin dibine oturtur ve başlardı anlatmaya. Son zamanlarda her şeyi unutur olmuştu dedesi. Bazen hikayelerin sonunu getiremez veya birbirine karıştırırdı. Mehmet, hikayeleri ezbere bilmesine rağmen bozuntuya vermez, dedesini dinlemeye devam ederdi. Yine o günlerden biriydi ve dedesi başladı anlatmaya.

"…O zamanlar böyle teknoloji yoktu tabii, her takımın kendi kanaryası olurdu. Yavrucaklar insanlara göre daha dayanıksız olduğundan zehirli bir gaz olduğunda ya ötmeyi bırakır ya da ölürdü. Bize de ona göre önlemimizi alırdık. O karanlıkta gökyüzünü hatırlatsın diye adını 'Maviş' koymuştuk. Hayvanları çok sevdiğim için kanaryalara ben bakardım. Kaç kanarya bize haber vermek için canından oldu. Öncelerden o da yokmuş, ekmek peşinde can veriyorlarmış…"

    Tam hikayenin burasında, madene beraber çalıştığı ama şimdi yanında olmayan arkadaşları gelirdi aklına. Öyle de olmuş, biraz gözleri yerde takılı kalmış, ardından iki damla yaş süzülmüştü yüzünden dedesinin. Mehmet, dedesinin üzülmesine kıyamazdı; hemen konuyu değiştirdi. "Askerliğini nerede yapmıştın dede?" diye sormasıyla başka bir hikayeye geçmişlerdi.

Bir kanaryanın ötüşü, insanlara uzun yıllar kriz öncesi bir uyarı sistemi olmuştu. Teknoloji ilerlediği için artık kanaryalara gerek kalmadı. Ne yazık ki kaybedilen madencilerin veya kanaryaların geri dönüşü olmuyor. Madencilerin bu deneyiminden öğrenilecek bir şeyler var mı acaba? Bindiğimiz araçların, kullandığımız aletlerde kullanılan teknolojiler değişti. Teknoloji değişse de, değişmeyen bir şey vardı; o da İnsanoğlunun istekleri… Hala insanlar madenlere iniyor, evleniyor, işyerleri kuruluyor, çocuk yetiştiriyor… İnsanoğlunun istekleri değişmediği için problemleri değişmedi. Problemler çözülmediğinde krize dönüyor. Kıymetli olan problemleri krize dönmeden önce fark edebilmektir. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanoğlunun değişmeyen problem sahalarına ışık tutar. Hayattaki iz ve işaretleri okuma marifeti kazandırır. İz ve işaretleri okuyabilen insan, problemi daha erken fark eder. Problemin neresinde olduğunu farketmesi insanı çözüme yaklaştırır.


Hayattaki problemlere karşı çözüm marifeti kazandığında insan, anda değil toplamda güçlü olur. Deneyimli insanlar krize krizden önce hazırlanmak gerektiğini kavrar. Anlık çözümlerin değil gerçek çözümlerin peşinden giderler.

Peki sen, hayatın zorluklarını daha gelmeden önce fark edebiliyor musun?

Krizlere karşı bir erken uyarı sistemin var mı? 

Bu zorluklara karşı ne kadar kırılgansın? 

İlk ekonomik krizde kepenk kapatacak olan çarşının kanaryası sen misin? 

Evlilikte ilk zorlukta ipleri kopartma noktasına getirecek olan sen misin?

 

 

Yorum Gönder

38 Yorumlar

  1. İnsanın vicdanı "kanarya" mıdır?

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir öykü herkeste bir anı bulunduruyor akıcı bir hikaye

    YanıtlaSil
  3. Merhaba gayet faydalı bir yazı olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Keşke hayatta bize doğru gelen bütün sıkıntıları anlayabilecek Kanaryalarimiz olsaydı..yada anlayabilecek bir basiret...zehirli gazı anladık da bir sekilde hayatta..zehirli bilgiyi ayırmakta sıkıntı yaşadık..

    YanıtlaSil
  5. Mehmet'in köydeki anıları beni duygusal bir yolculuğa çıkardı.

    Dedesinin maden hikayeleri, yaşamın zorluklarına karşı direnç göstermenin ve geçmişin deneyimlerinden öğrenmenin değerini vurguluyor. Onunla birlikte geçirdiği zaman, bir çeşit öğrenme ve deneyim transferi sureci aslinda…

    Insanin hayattaki zorlukları fark etme yeteneğini sorguluyor. Kendi kriz uyarı sistemimizi ne kadar güçlü kurabiliyoruz, ya da hayatın iniş çıkışlarına karşı ne kadar dirençliyiz, düşündürücü bir hikaye gercekten.

    YanıtlaSil
  6. Mehmet'in köydeki anıları, geçmişin sıcak izlerini takip etmeye benziyor. Dedesiyle geçirdiği zaman ve maden hikayeleri, hayatın zorluklarına direnç göstermenin önemini vurguluyor. Hikaye, kendi kriz uyarı sistemimizi düşünmeye sevk ediyor. Beni duygusal bir yolculuğa çıkardı ve kendi geçmişime götürdü.

    YanıtlaSil
  7. İnsanın yaşadığı problemler hep aynı aslında. Nasıl tepki vereceğimi bilmediğimde kendimi çaresiz hissediyor ve anda problemden kurtulmaya çalışıyorum. Bu yüzden aynı problem yaşamış doğru sonuca ulaşmış insanlardan deneyim almak çok önemli..

    YanıtlaSil
  8. Farkında olmanın önemini fark ettiren bir yazı.
    Hakkaten farkında olmak insana çok büyük konfor sağlıyor.
    Madendeki kanaryanın önemi...
    Bizim hayatımızdaki kanaryalar neler?
    Bunun üzerine düşünmemiz gerek.
    Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  9. Erken uyarı sistemin var mı? Aslında hayatta bir şeyler yaşanmadan önce bize gösteriliyor bu kanaryalar hep var. Ama biz hangisini görüyor, hangisini duyuyor hangisini hissede biliyoruz. Emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  10. Erken uyarı sistemimiz var mı?
    Hayatta hep bu kanaryalardan var, ama biz hangisini görüyor, hangisini duyuyor, hangisini hissediyoruz. Emeğinize Sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Hayatta küçük problemleri çok sorun etmeyiz ya da erteleriz aslında ertelediğimiz her küçük bize bir kartopu gibi gelir ve şu anda daha büyük problemle karşı karşıya bırakır. aslında yapmamız gereken o küçük problemi daha çok küçükken müdahale etmemiz büyük problemin gelmesine durduracaktır.

    YanıtlaSil
  12. Hayatımızın içerisinde hep bir deneyim transferi var. İnsanoğlu deneme yanılma yöntemini seçtiğinde kayıpları oluyor. ''Deneyimli insanlar krize krizden önce hazırlanmak gerektiğini kavrar. Anlık çözümlerin değil gerçek çözümlerin peşinden giderler.''

    Çok samimi ve güzel bir yazı olmuş.. Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  13. Ebru kıyançiçek20 Aralık 2023 12:49

    Kaleminize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  14. Çocukluğun ve arasında bağ kurduğu dedesinin, köyün özlemini yaşamakta. Bunun diğer adı mutluluk. Mutluluğuna etken olan şeylerin kaybı elbetteki onu mutsuz edecektir.
    Kanaryanın ölümü oraya sekte vurmakta. Kanaryalar ölmeden de madendeki tehlikeye bir yol bulunabilirdi. Kanaryanın öleceğini bile bile onu tutsak etmekte cabası.
    Birşeyleri kurban vermeden canlar kurtulmalı.

    YanıtlaSil
  15. Kanaryanın hayat kurtaran anlamlı hikayesi..
    Yazanın eline sağlık.
    Bugün hayatın farklı alanlarında hep çıkış ve çözüm yolunu haber veren kanaryalar var. Bundan ne kadar haberdarız? Kendimiz haberdar olmasak bilmesek de bilen birine danışmak gerekir.

    YanıtlaSil
  16. Hayatın zorulukları gelmeden iz ve işaretleri okuyabilecek bir ilme sahip olabilmek ne kıymetli, bunu yaşayan bilir...

    YanıtlaSil
  17. Çok beğendim verdiğin bilgilere teşekkür ederim Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  18. Çok faydalı ve anlamlı bir yazı olmuş.
    Emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  19. Nede güzel anlatmışsın kalemine sağlık
    Dünyada yaşadığımız süre boyunca rızkımızı aramakla mükellef olan biz erkekler için
    manalarla dolu bu yazınızda özellikle insan istekleri yüzünden çıkan her problem ve toplamdak nasıl çözüyoruz bir titreme yaptı bende :) çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  20. Başımıza gelecek problemleri önceden farkedip ona göre önlem almak ne kadar da konfor katar hayatımıza çok faydalı bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Başımıza gelecek problemlerin önceden farkına varıp önlem almak ne kadar konfor katar hayatımıza çok faydalı bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  22. Kanaryalara yazık olmuş
    Ama onlar çok hayat kurtarmış...

    Başımıza bir problem gelmeden habercisini anlayabilsem ne güzel olur...

    YanıtlaSil
  23. Erken uyarı sistemi….
    İz ve işaretleri okuyabilme sanatı üzerine yazılmış güzel bir hikaye. Emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. İnsanın bir uyarı sisteminin olması ne büyük bir kolaylık olurdu. Elinize emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  25. Tedbir mekanizması gelişmemiş günübirlik yaşayan o kadar çok insan var ki. Suçu hep başkasında gören başkasına atan. Yaşadıklarından bir ders almayan. Umarım günün birinde öngörülü deneyimli biri olabiliriz.

    YanıtlaSil
  26. Çok güzel bir hikaye
    Aslında geçmiş zamanda herkesin Mehmet in çocukluk yıllarına benzer bir hikayesi vardır
    Olmayanalarında böyle bir hayali vardır

    YanıtlaSil
  27. Doğal olmak
    Doğal kalmak
    Doğal yaşamak
    Ve
    Gerçekle iç içe yaşamak
    İnsanoğlu daima gerçeğin olduğu yerde kendini mutlu hissediyor

    YanıtlaSil
  28. Her problemin altında onu guduleyen bı istek yatıyor. İsteklerimizi kontrol altına alabilirsek problemlerinizinde çözümü kolay olacak. Her problemin çözümü yanibasindadir.

    YanıtlaSil
  29. Geçmişteki yaşanmışlıklar geleceği doğru kurgulamak icin önemli değerimizdir. insanın sadece kendi tecrübesini değil büyüklerin hayat tecrübesini de dikkate alınarak geleceğe umutla ve kararlı bir şekilde devam etmeliyiz.
    Güzel nostaljik bir yaşanmışlık yazısı

    YanıtlaSil
  30. İnsanı boğan su değil suyun ilmini bilmemek boğar.
    İnsanoğlu bu hayatta ne kadar gerçeğe hakimse o kadar tedbirli ve ön görülü bir yaşantısı olur!

    YanıtlaSil
  31. Kaç kanaryamız oldu,
    Kaç kanaryamız öldü,
    Kaçının farkına vardık,
    Kaçının ölümüne değdi.

    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  32. Dünyanın var oluşundan bu yana değişmeyen tek şey vardı. İNSANOĞLUNUN İSTEKLERİ. Bu isteklere ulaşırken karşılaştığımız problemleri deşifre etmenin yolunu aktaran güzel bir yazı olmuş. 👏

    YanıtlaSil
  33. Çok güzel bir yazı. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. İnsanın da bu hayatta bir uyarı sisteminin olması çok kıymetli. Madendeki gibi hayatta da bir şeylerin olacağını önceden kestirmek o süreçten minimum hasarla ve kayıpla çıkmamızı sağlayabilir. Bu öngörüye sahip olmak, çok büyük bir konfor.

    YanıtlaSil
  34. Mehmetin öyküsü ile bağlanmış olan konu çok güzel vurgulanmış. Başarılı bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  35. Yazı çok güzel ayrıca konu çok güzel vurgulanmış, yazan ve paylaşanların emeklerine sağlık

    YanıtlaSil
  36. Emeğinize sağlık çok başarılı

    YanıtlaSil
  37. Baskıya dayanıklı olabilmek için ne yapmak gerekir peki ?

    YanıtlaSil
  38. geçmişe götüren güzel bir yazı emeğinize sağlık

    YanıtlaSil