Hayatımızın her anında bir tercihte bulunuyoruz ve o tercihlerimizle yol alıyoruz. Peki, o zaman tercihlerimizi belirleyen şey ne? Nasıl karar veriyoruz seçimlerimizde?
Bazen
insan yanlışı doğru, çirkini de güzel görebiliyor. Hatta birçoğumuz 10 sene
önce yanlış dediğimiz şeye şu an doğru diyebiliyoruz… Daha önce çirkin
gördüğümüzü şu an güzel olarak nitelendirebiliyoruz…
İşte hayatımızdaki birçok şey, nasıl baktığımızla ve nasıl gördüğümüzle ilişkili değil mi?
Bakmak ile görmek aynı eylem mi?
Bazen
görmeyle bakmayı karıştırıp yanlış tercihlerde bulunmuyor muyuz hayatta?
Bazı
insanlar vardır, bir olaya baktığında görmesi gerekeni görür, algılar ve ona
göre net bir tercihte bulunur…
Bazı
insanlar da vardır ki, bir olaya bakar, o olayda görmesi gereken gerçeği
algılamakta zorlanır ve tercihte bulunamayabilir. Net ve doğru karar
veremeyebilir. Yanlış bir tercihte bulunup mutsuzluğa da sürüklenebilir
maalesef…
O zaman gerçeği nasıl göreceğiz? Nasıl algımızı artıracağız? Baktığımız şeyi buz dağı olarak düşünürsek buz dağının arkasını nasıl görebiliriz?
Temel bilgi olarak ‘bakma’ eylemi gözlerimiz sayesinde olur iken, ‘görme’ dediğimiz eylemde vücudumuzda birçok olayın gerçekleşmesi ile ilgili detaylar mevcuttur. Baktığımız şeylerle, gözden görme siniri ile beynimizdeki birçok bölgeye uyarı gitmektedir. Hatta iki gözümüzden çıkan görme sinirleri çok ilginç bir şekilde beynin ortasında birleşip sonra tekrar başka noktalara ulaşmakta ve vücudumuzda birçok farklı değişiklikler olmaktadır…
Hepimiz
aslında günlük hayatta bu durumu yaşıyoruz…
Bizleri
heyecanlandıran bir olaya baktığımızda göz bebeklerimiz büyüyor, kalbimiz daha
hızlı atıyor, vücut ısımız yükseliyor, derimiz, kaslarımız ve aslında
vücudumuzdaki tüm hücreler ona göre şekilleniyor…
Zıddında
ise bizi heyecanlandırmayan bir durumda göz bebeklerimiz küçülür, kalp atımı
yavaşlar, vücut ısımız düşer…
Göz bebeği neden önemli?
O
zaman merak ettiğimiz şeyler önemli hale geliyor…
Merak
ettiğimiz bilgilerin gerçek mi sahte mi olduğunu ayırt edebilmemiz gerekiyor…
Göz
bebeği ismi de bu yüzden verilmemiş mi?
Göz
kıymetli bir organ, bebek ise birçoğumuzun kıymetlilerinden biri değil mi?
Hem
göz hem bebek…
Çünkü
çok kıymetli…
Vücutta
en çok hareket eden ve en hızlı değişikliğe uğrayan dokulardan biri…
Algımızın
başladığı ve şekillendiği yer aslında…
Bir
bilgi göz bebeğimizden geçmeden onu algılayabilir miyiz sizce?
‘Gözler kalbin aynasıdır’ sözü, aslında ‘Göz bebeği kalbin aynasıdır’…
Karşımızdaki
kişi ile konuşurken göz bebeklerine dikkatli baktığımızda birçok detayı
gözlemleyebiliriz…
Çünkü
bilgi doğru ve gerçek ise detayda gizlenmiştir…
Asıl marifet
ise onu görebilmek…
İşte insanın
egosunun aktifleştiği ya da zıddında pasifleştiği temel doku…
Yanılgılarımızın,
hayatta yaptığımız hataların, hatta hata tekrarlarının temelinde yatan yer…
Peki, insanı ne heyecanlandırır?
Her
insanı heyecanlandıran şey aynı değildir. Bir genç arabalardan çok heyecan
duyarken, başka bir genç tarih filmlerinden heyecan duyabiliyor… Bir adam
futbol maçlarından çok heyecan duyar iken, başka bir adam kitap okumaya ilgi
duyabiliyor…
İlgi
duyduğumuz bir olayda kalbimiz hızlanıyor.
O zaman heyecan duyduğumuz şey merak
ettiklerimiz, hobilerimiz yani sevdiğimiz şeylerin toplamı değil mi?
10
sene önce heyecan duyduğum şey şu an beni heyecanlandırmayabiliyor. Ya da zıddında
10 sene önce ilgimi çekmeyen bir konu şu an ilgimi çekebiliyor…
Bu
bilgiye baktığımızda biz hayatta nereye doğru gittiğimizi anlayabiliyor muyuz?
O zaman ben hayatta neyi merak ediyorum?
Gerçeği
mi yoksa sahteyi mi?
Faydayı
mı yoksa hazzı mı?
Ama
insan zihni ve egosu genellikle fayda ile hazzı karıştırabiliyor…
Peki,
merak ettiğim şey benim algımı açıyor mu yoksa kapatıyor mu?
Nasıl
oluyor da baktığımız şeylerle kalp atımımız şekilleniyor?
O zaman hayata nasıl baktığımızla, neyi
merak ettiğimizle ve heyecan duyduğumuz şeylerle bizim kalbimizi etkiler
diyemez miyiz?
Şu
dönemde gözümüzü o kadar çok kullanıyoruz ki… Etrafımızda o kadar çok bilgi var
ki… Televizyon, sosyal medya araçları, cep telefonları… Gerekli ve gereksiz o
kadar çok bilgi görüyoruz ki…
O
zaman bilginin gerçekliğine bakmamız gerekmez mi? Baktığım ve duyduğum bilgiler
gerçek mi yoksa sahte mi? Bana bir faydası var mı yoksa sadece anlık olarak
keyif mi alıyorum?
İnsan
zihni ve egosu faydadan ziyade anlık olarak keyif aldığı şeylere göre hareket
oluşturmaya meyillidir…
Gözler kalbin aynasıdır lafı boşu boşuna söylenmemiş… O zaman anlık olarak keyif aldığımız şeylere bakmaktan ziyade bizi faydaya, gerçeğe götürecek şeylere bakmaya başladığımızda algımızın açıldığını hissedeceğiz ve hayatımızdaki tercihlerde daha net ve doğru kararlar alıp mutluluk ve başarı yolunda ilerleyeceğiz…
7 Yorumlar
Bilinci aktifleştiren, düşündüren bir yazı yazanın ellerine sağlık bizlerin bilincini gerçek konular ile açtığı için.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🙏
YanıtlaSilEllerine sağlık yazan İn
YanıtlaSilHazzı faydamıza zannetmek, zanlarımıza göre şekillenmek ve farkına varabilmek,gerçek görmek, emeğinize sağlık hocam
YanıtlaSilAlgıladığımız şeylerin vücudumuzda bir yansimasinin olması...
YanıtlaSilFaydalı ve güzel şeyler algılamanin ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken, ilginç bir yazı olmuş 👏
İnsanlar günlük yaşantısın da anlık fayda bakıyor malesef uzun süreli faydayı göremiyoruz. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilellerinize sağlık çpk faydalı bir yazı
YanıtlaSil