NEDEN MUTLU OLAMIYORUM?


Yoğun bir iş gününün ardından evine kendisini zor atmıştı Salih. Yurtdışında yeni açtığı şubesinden dolayı annesi, babası ve arkadaşlarıyla pek görüşemiyordu. Çünkü borcu vardı ve acilen ödemesi gerekiyordu. Onlarla buluşmak istemesine rağmen resmen hayatı kilitlenmişti ve işi haricinde başka hiçbir şeye bakamıyordu. Tüm bu olayların art arda gelmesi onu üzmüştü.  Bu düşünceler aklından geçerken bir an için durdu ve kendine o soruyu sordu: “Neden mutlu olamıyorum?”. Ardından son 20 senesi gözünün önünden geçti.

Salih okuldan mezun olmuş, tam zamanlı ilk işine girmek için heyecan içindeydi. Hayatında babasını rol model almış, onun gibi başarılı ve mutlu olmak istiyordu. Zaten insanların hayatlarında elde etmek istediği iki kavram değil midir ‘mutlu’ ve ‘başarılı’ olmak? Salih de bu iki kavramı istiyordu. Bu hedefle çıktığı yolda babasının yaptığı gibi güvenilir bir ustayı bularak onun yanında işe başlamıştı. Başta çok çalışması gerektiğini biliyordu, sabah erken gelip geç saatlere kadar dükkânda durmak onun için yük değildi. Başarılı olmak için bu fedakârlığı yapabilirdi. Ne de olsa hayatında mutlu olmanın yolunun işinde başarılı olmaktan geçtiğini düşünüyordu. “5-6 sene bu zorlukları çeker, sonra aile kurup hayatımı renkli bir hale getirir ve mutlu mesut yaşarım” diye planlamıştı. Bu motivasyonla hedefine emin adımlarla yürümeye başlamıştı.

Aradan yıllar geçip, 30 yaşına gelmişti. İş hayatındaki yaşadıklarını deneyime çevirerek kendi işini kurmuştu. Bir işi nasıl geliştireceğine dair stratejileri kendi işinde uygulamaya başlamıştı. Birkaç sene sonra yeni şubeler açacak hale gelmişti. Aile kurma planını bir miktar öteleyerek biraz daha işine odaklanmak istemişti. Hep hayalini kurduğu kendi işinin sahibi olma hedefini gerçekleştirmişti. Fakat buna rağmen şimdi de elinde büyüme fırsatı bulunuyordu. Bunun için bütün odağını işine vermesi gerektiğini düşünüyordu. Kendine yeni hedefler belirleyip daha sıkı bir tempoyla çalışmaya devam etmişti. Babasının zamanında tek dükkânı vardı ancak Salih için bu yeterli değildi. Hem elinde daha da başarılı olma fırsatı varken niye elindekiyle yetinsin ki?

Salih, ticaretiyle artık kendi sektöründe tanınır biri haline geldi. Şimdi de önünde yurt dışına açılma fırsatı vardı. 40’ına dayandığı için bu hamleyi ertelemek istemiyordu. İleride belki aynı enerjisi olmayacaktı. Hem eğer aile kurarsa ileride yurt dışında büyüme işine zaman ayıramayacağını düşünüyordu. “Birkaç sene de yurt dışı sürecini rayına oturtursam sonra keyfini sürerim” diye düşündü. Bir yandan da işinde ara ara sorunlar çıkıyordu. Ancak yurt dışı hamlesiyle bunun üstesinden gelebileceğini düşünüyordu. Tabii yurt dışına açılmak bulunduğu ülkede yeni şube açmaya benzemiyordu. Kendisine daha fazla sermaye gerekiyordu. Ticaretinde çok daha büyümüş bir arkadaşının kapısını çalarak ondan borç almıştı. İşler planladığı gibi gitmemişti, bilmediği bir piyasaya açılmıştı ve detaylı araştırma yapmamıştı. 

Salih geçmişi düşünürken nerelerde hata yaptığını anlamaya başladı. Şimdi ne yapacağını düşünmek üzere dışarı çıktı. “Biraz yürüyüş iyi gelir, zihnini açar” diye düşündü. Sokakta yürürken karşısına ilk işe başladığı zamanki usta çıkmıştı. Oldukça yaşlanmıştı, çocukları ona sürpriz yaparak ziyaretine gelmişti. Eşi ve çocuklarıyla beraber onlar da yürüyüşe çıkmışlardı. Usta, Salih’i görünce sevincinden ağızı kulaklarına vardı. Salih’in gitmesine izin vermedi ve biraz sohbet ettiler. Ustası oldukça mutlu gözüküyordu. Salih’in mutsuz olduğunu anladı ve neden mutsuz olduğunu sordu. Salih de geçiştirdi ve gitmesi gerektiğini söyledi. Vedalaştıktan sonra kendi içinde düşünmeye başladı. Hayatında mutlu olmak için mezun olduğunda yapmayı planladıklarını ustası gerçekleştirmiş ve buna ulaşmış gözüküyordu. Kendisi ise planladığı mutluluk seviyesini arttırmak için bir süreliğine işine daha çok odaklanmak istemişti. Ancak geçen her sene onu bu hedefinden uzaklaştırmıştı. Elindekiyle yetinmeyip işi konusunda sürekli hedef güncelliyordu. Bu da onu asıl hedefinden şaşırtmıştı. Bir süredir aklına gelen ama yüksek sesle sormaya korktuğu sorunun cevabına bir tık daha yaklaştı. Bunun farkına vardığında ise biraz gecikmişti ancak “zararın neresinden dönülse kârdır” diye düşündü.


İnsan neden mutlu olamaz?

Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Kişi, hayatının birden çok yerinde bazı doğruları yapmalıdır ki genel olarak mutlu olabilsin. Salih’in hayatında; bir şeye bağımlılık boyutunda ilgi göstermenin, aşırı çalışmanın etkilerini gördük. Bu sadece iş veya çalışmak konusunda değil, insan ailesiyle de aşırı ilgilenirse mutlu olmakta zorlanır. Kısaca insanın hayatında dengeye gelmesine ihtiyacı vardır. Ailesine, akrabalarına, arkadaşlarına, işine, komşularına, hobilerine… Hayatının genelinde temas ettiği kişilere veya uğraşlara dengeli vakit ayırması gerekir. Bunlardan birinde aşırıya kaçıp onu hayatının merkezi haline getirirse, onun yokluğunda mutlu olmakta zorlanır. Hayatının merkezi haline getirdiği şeyin sürekli onunla beraber kalacağının bir garantisi yoktur. Kişi işinde iflas edebilir, ailesini kaybedebilir, arkadaşlarıyla arası bozulabilir. Dolayısıyla denge, mutlu bir hayatın olmazsa olmazlarındandır. Peki sadece dengede olmak tek başına yeterli midir?


Mutlu ve Başarılı Olmanın Püf Noktaları başlıklı yazımızda mutluluğa dair birçok konuyu ele aldık. Dilerseniz göz atabilirsiniz. 

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. İnsanın mutlu olamamasının sebebi mutlu olacağına inandığı yanlış hedefler belirlemesidir.

    YanıtlaSil
  2. Guzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  3. Bize aktarılan, öğretilen hatta nakişedilen mutluluk ve başarı kavramları olabildiğince güç ve para ile özdeş kılınmış.
    ilkokulda hepsi pekiyi olan bir karne ile başlar bilinçlendirme!
    Yada bilinç dışı yaşam algısı.
    Sonra, aslinda neyin peşinde koşması gerektigini bilmeden, farkında olmadan bir hayat sürdürür gider insan!
    Oysa anahtarlar hep önünde ama gösterilmiyor, hatta üzeri örtülüyor, bilinçsizce!
    Yada birileri örtüyor bilinçli bir şekilde.
    Peki ne yapalım?
    İşte anahtarlar,
    Kim kimdir?
    İletisim ve iliski de ustalık
    Başarı Psikolojisi

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Mutluluk bir yol gibidir ve ancak o yoldan gidilir. İnsan ise bir hedef zanneder ve yanılır. Hayat bu farkı anlatana kadar bize öykülerle yaşatır.

    YanıtlaSil
  7. "Mutluluğu doğru yerde arama bilincine ermek" muazzam bir şey

    YanıtlaSil
  8. Insan sahip olduklarını arttirdiginda mutlu olacağını zanneder. Amaci olmali insanin, Amaç Yasasi ni bilmeden cok zor.

    YanıtlaSil